Türkisch Deutsch Freue

Deutsch	Türkisch	Kategorie	Typ
ich freue mich	seviniyorum
Ich freue mich sehr. (freuen)	Çok seviniyorum.
Ich freue mich, Sie kennenzulernen. Bekanntschaft, Vorstellen	Sizi tanımaktan mutluyum.
Deshalb freue ich mich um so mehr, dass du mir schreibst. Korrespondenz	Bu yüzden bana yazman, beni daha da çok sevindirdi.
Ich freue mich sehr für dich. Mitgefühl / (freuen)	Senin adına çok seviniyorum.
Ich möchte keine Sekunde von unserer gemeinsamen Zeit missen und freue mich auf unsere Zukunft. Liebeserklärung, Beziehung	Birlikteliğimizin hiç bir saniyesinden pişman değilim ve bizim geleceğimiz için seviniyorum.
Ich freue mich, dich morgen zu sehen. Vorfreude	Yarın seni göreceğim için seviniyorum.
Ich freue mich immer, wenn du schreibst. Korrespondenz	Bana yazdığın zaman hep seviniyorum.
Ich freue mich, dich (/ euch) zu sehen. Begrüßung, Besuch	Seni (/ Sizi) gördüğüme seviniyorum.
Ich freue mich, mit dir zusammen zu sein. Kontakt	Seninle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum.
Freue mich immer sehr, von Dir zu hören! Kommunikation, Korrespondenz	Senden haber aldıkça çok seviniyorum.
Ich freue mich so wahnsinnig auf Dich. Sehnsucht, Vorfreude / (freuen)	Seni göreceğim için çok ama çok seviniyorum.
Ich freue mich sehr darüber, euch wieder einmal (alle) zu sehen. Kontakt, Besuch / (wiedersehen)	Ben sizleri tekrar göreceğime çok seviniyorum.
Nichtsdestotrotz habe ich Dich natürlich auch vermisst und freue mich, dass Du Dich meldest. (vermissen) (freuen) (melden)	Her neyse, ben de seni özledim tabii ki ve araman beni sevindirdi. (özlemek) (sevinmek) (aramak)
In Gedanken bin ich immer bei Dir und freue mich auf die gemeinsame Zeit. Beziehung, Vorfreude	Düşüncelerimle her zaman yanındayım, ve birlikte geçireceğimiz zaman için, şimdiden seviniyorum.
Ich finde es schön, dass du mich immer anklingelst; dann freue ich mich immer unheimlich! Telefon / (anklingeln)	Telefonumu her zaman çaldırman hoşuma gidiyor, böyle olunca her zaman korkunç seviniyorum.
Ich vermisse euch und freue mich schon darauf, nächstes Jahr wieder bei euch zu sein. Vorfreude / (vermissen)	Sizi özledim ve seneye yine yanınızda olmayı dört gözle bekliyorum.
Nächstes Jahr fliege ich wieder mit meinem Freund nach China (Shanghai) und ich freue mich schon sehr darauf. Reise	Gelecek yıl arkadasımla yine Çine (Sanghay) uçacagız, şimdiden çok sevinyorum. (Çin)
Ich freue mich, dass alles gut gegangen ist! Es war nicht so schwer, oder? Ergebnis, Prüfung	Her şeyin iyi gitmesine sevindim. Çok zor değildi, değil mi?
Ich freue mich über jeden Tag, der mich näher zu dir bringt. Doch bei soviel Verzweiflung kommen mir auch 30 Tage wie 100 vor! Sehnsucht, Vorfreude	Beni sana yaklaştıran her günle seviniyorum. Ama bu kadar çaresizlikten 30 gün bana 100 gün gibi geliyor. (yaklaşmak) (çaresizlik)